Katedilmek Ne Demek? Dilimizin En Ciddi Kelimesine Biraz Mizah Serpiştirelim
Bazı kelimeler vardır, duyunca insan bir anda ciddi bir moduna girer. “Katedilmek” tam olarak öyle bir kelime… Sanki Osmanlı arşivlerinden çıkmış da günümüz Türkçesine diplomatik pasaportla giriş yapmış gibi duruyor. Ama gelin biz bugün bu kelimeyi ciddiyet zırhından çıkaralım, üzerine biraz kahkaha serpiştirelim. Hem erkeklerin çözüm odaklı zekâsıyla hem de kadınların empatik yaklaşımıyla harmanlayarak konuşalım. Hazır mısınız? Kelime dersine değil, eğlenceli bir dil sohbetine gidiyoruz!
Katedilmek: Kulağa Ağır Gelse de Aslında Gayet Basit
Önce işi en başından çözelim. “Katedilmek” kelimesi Arapça kökenli “kat etmek” fiilinden türemiştir ve en basit anlamıyla bir mesafeyi aşmak, bir yolu tamamlamak veya bir süreci bitirmek demektir. Yani aslında günlük hayatımızda farkında olmadan sık sık “katediliyoruz.”
Mesela sabah evden işe yürüyorsun ya, o mesafe de “katediliyor.” Ya da uzun bir ilişki süreci sonunda evliliğe varıyorsun, o da “katedilen” bir yol. Yani kelime hem fiziksel bir mesafeyi hem de soyut bir süreci ifade edebilir.
Şimdi diyeceksiniz ki, “Ee ne var bunda?” İşte burada devreye mizah giriyor çünkü katedilmek sadece bir kelime değil, hayatın ta kendisi!
Erkeklerin Zihninde Katedilmek: “Yolu Ölç, Planı Yap, Sonra Başla”
Erkeklerin doğasında bir plan yapma, bir harita çıkarma isteği vardır. Katedilmesi gereken bir yol varsa önce hesap kitap yapılır. “Kaç kilometre? Ne kadar zaman? Alternatif güzergâh var mı?” gibi sorular havada uçuşur. Hatta bu yaklaşım sadece yol için değil, hayatın her alanı için geçerlidir.
Mesela biri bir ilişkiyi “katediyoruz” dediğinde, erkek zihni hemen strateji moduna geçer: “Tamam, şimdi flört aşamasındayız, sonra tanışma yemeği, ardından aileyle tanışma… nihai hedef: evlilik.” Her adım adeta bir sefer planı gibi not edilir. Çünkü erkek için katedilmek, başarıyla tamamlanması gereken bir görevdir.
Kadınların Zihninde Katedilmek: “Yol Değil, Yolculuğun Kendisi”
Kadınlar için ise katedilmek bambaşka bir anlam taşır. Onlar için yolun uzunluğu, mesafenin kaç kilometre olduğu pek önemli değildir. Önemli olan o yolculukta neler hissedildiği, kimlerle yüründüğü ve ne anılar biriktirildiğidir.
Bir kadın, bir ilişki sürecini “katediyoruz” diye tanımladığında, kastettiği şey çoğu zaman hedef değil, o hedefe giderken yaşanan duyguların toplamıdır. Hatta bazen hedefe ulaşmak önemli bile değildir çünkü yolun kendisi zaten yeterince kıymetlidir. Yani erkek için “katedilen mesafe” önemliyken, kadın için “katedilen anılar” kıymetlidir.
Katedilmek: Sadece Yol Değil, Bazen de Hayatın Ta Kendisi
Gelin dürüst olalım: Hayat dediğimiz şey başlı başına bir “katedilme” sürecidir. Doğduğumuz andan itibaren zamanla yarışıyoruz. Okul yılları katediliyor, kariyer basamakları katediliyor, ilişkiler katediliyor… Ve bir bakıyoruz ki en önemli yolculuk olan yaşamın kendisini katediyoruz.
Belki de bu yüzden “katedilmek” kelimesi kulağımıza biraz ağır geliyor. Çünkü içinde bir hedefe ulaşma, bir çabayı tamamlama, bir süreci arkada bırakma duygusu var. Ve bu duygu hepimize tanıdık geliyor.
Gelin Birlikte Soralım: Ne Katediyoruz?
Şimdi sıra sende. Son zamanlarda hayatında neyi katediyorsun? Belki yeni bir kariyer yolculuğu, belki kişisel bir dönüşüm süreci, belki de basitçe sabah işe giderken yürüdüğün 2 kilometrelik yol… Fark etmez, önemli olan o yolculuğu fark etmek.
Ve unutma: Erkeklerin planlı, kadınların empatik yaklaşımı bir araya geldiğinde her yol daha anlamlı, her mesafe daha değerli olur. Çünkü asıl mesele varılan yer değil, o yere giderken yaşadıklarımızdır.
Şimdi yorumlara yaz: Senin “katedilen” yolculuğun hangisi? Belki de hep birlikte hayatın en komik, en unutulmaz yol hikâyelerini yazarız!