İçgüdüsel İnsan Ne Demek? Toplumsal Yapılar ve Bireyler Arasındaki Etkileşim Bir araştırmacı olarak, insan doğasını anlamak için yıllardır toplumsal yapıları, bireyleri ve onların etkileşimlerini gözlemliyorum. Ancak şu bir gerçek: İnsan sadece biyolojik ve psikolojik bir varlık değil; aynı zamanda sosyo-kültürel bir yapı içinde şekillenen bir varlıktır. Toplumlar, bireylerin içgüdülerini nasıl şekillendirir? İçgüdüsel insan dediğimizde neyi kastediyoruz? İnsan, doğası gereği bir takım biyolojik dürtülerle mi hareket eder, yoksa toplumun sunduğu normlar ve rollere mi göre şekillenir? Bu yazıda, içgüdüsel insan kavramını toplumsal yapılar, cinsiyet rolleri ve kültürel pratikler üzerinden incelemeye çalışacağız. İçgüdüsel İnsan: Biyolojik Temeller ve Toplumsal Etkiler İçgüdüler, insanın doğasında…
8 YorumEtiket: bir
İndüksiyon Etmek Nedir? – Tarihsel Bir Perspektiften Günümüze Bir Tarihçinin Gözünden: Bilimsel Yöntem ve İndüksiyon Bilimsel düşünce, sadece bir bilgi birikimi değil, aynı zamanda bir düşünme biçimidir. Bu düşünme biçimlerinin içinde en dikkat çekenlerden biri de, kuşkusuz “indüksiyon”dur. İndüksiyon etmek, bir anlamda küçük gözlemlerle büyük genellemeler yapma sürecidir. Ancak bu terim, yalnızca akademik dünyada değil, günlük yaşamda da sıkça karşımıza çıkar. Peki, indüksiyon etmek tam olarak nedir? Tarihsel süreçlere bakarak, bu kavramın nasıl şekillendiğini ve günümüzle nasıl bağ kurduğumuzu anlamak, hem bilimsel hem de toplumsal dönüşümlere ışık tutabilir. İndüksiyonun Temel Anlamı ve Geçmişi İndüksiyon, en basit anlamıyla, özel gözlemlerden genel…
8 Yorumİcra Ne İşe Yarar? Kültürlerin Kalbinde Bir Antropolojik Yolculuk Bir Antropoloğun Gözünden: Kültürel Çeşitliliğe Davet Bir antropolog olarak, kültürlerin birbirinden farklı ama derinlemesine benzer yönlerini keşfetmek her zaman büyüleyici olmuştur. İnsan topluluklarının yaşam biçimleri, inanç sistemleri ve sembolik dünyaları bize insanlığın ortak yönlerini anlatır. Bu bağlamda, “icra” kavramı yalnızca hukuki veya bürokratik bir terim değil, aynı zamanda toplumsal düzenin, ritüellerin ve sembollerin somutlaştığı bir süreçtir. Her toplumda “icra”, bir şeyin hayata geçirilmesini, soyut bir kavramın somut bir eyleme dönüşmesini ifade eder. Peki, icra ne işe yarar? Sadece yasaları uygulamak mıdır, yoksa kültürün sürekliliğini sağlayan bir ritüel mi? Bu yazıda icrayı,…
6 Yorum“Karides nasıl bir balık?”: Geleceğin mönüsünde teknoloji, ekoloji ve etik bir beyin fırtınası Merhaba! Geleceğin sofralarını, denizleri ve üretim teknolojilerini merak eden biri olarak bugün “Karides nasıl bir balık?” sorusunu ileriye dönük bir mercekten incelemek istiyorum. (Evet, teknik olarak karides bir balık değil; kabuklu bir eklembacaklı. Ama tam da bu dilsel yanılgı, zihnimizde yeni pencereler açabilir.) Gelin, birlikte beyin fırtınası yapalım: Karidesin yarını, yalnızca damak tadımızı değil; sürdürülebilirlikten biyo-teknolojiye, gıda adaletinden yerel ekonomilere kadar pek çok alanı nasıl etkileyecek? “Karides nasıl bir balık?” sorusuna gelecekten bakmak Bugün market raflarında dondurulmuş paketlerde gördüğümüz karides, yarın hücresel tarım, otonom çiftlikler ve izlenebilir…
8 YorumBazı hikâyeler vardır ki, bir nesnenin ömrüyle değil, taşıdığı anlamla ölçülür. Bugün sana sıradan gibi görünen bir karbon kağıdının, bir ailenin, bir dostluğun ve bir hayalin hikâyesini anlatmak istiyorum. Çünkü bazen bir parça kâğıt, bir ömürlük bağ kurar. Karbon Kağıdı Kaç Kere Kullanılır? Bir Hatıranın İzinde Eski bir yazı masası, solmuş bir ajanda ve çekmecede unutulmuş bir karbon kağıdı… Hikâyemiz tam da burada başlıyor. 1980’lerin sonlarında küçük bir Anadolu kasabasında yaşayan Elif ve Ali’nin hikâyesi bu. Elif öğretmen, öğrencilerine sevgiyle yaklaşan, her sözüyle onların kalbine dokunan bir kadın. Ali ise belediyede çalışan, çözüm odaklı, planlı ve stratejik düşünen bir adam.…
8 YorumKaralama Defteri Sohbet mi? Bilimsel Bir Mercekten Duyguların Haritası Hepimizin hayatında bir “karalama defteri” vardır: bazen bir defterin kenarına yazılmış düşünceler, bazen telefonun notlar uygulamasında birikmiş satırlar… Peki bu basit gibi görünen karalama eylemi aslında bir sohbet midir? “Sohbet” kelimesi size illa ki iki kişi arasında geçen kelimeleri çağrıştırıyor olabilir. Ancak bilim insanları, beynimizin ve psikolojimizin derinliklerine indiğimizde, yazmanın da en az konuşmak kadar güçlü bir iletişim biçimi olduğunu söylüyor. Yazmak Bir Diyalogdur: Beyin Araştırmaları Ne Diyor? Psikoloji ve nörobilim alanında yapılan araştırmalar, yazma eyleminin beynin iletişimle ilgili bölgelerini aktif hale getirdiğini ortaya koyuyor. 2018 yılında Stanford Üniversitesi tarafından yapılan…
4 YorumHukuksal İşlemin Unsurları: Geçmişten Günümüze Hukukun Evrimi Hukuk ve Toplum: Tarihsel Bir Bağlantı Bir tarihçi olarak, hukukun geçmişteki kökenlerine baktığınızda, sadece bir dizi kurallar bütününden çok daha fazlasını gördüğünüzü fark edersiniz. Her hukuksal düzen, bir toplumun değerlerini, inançlarını ve kültürel yapısını yansıtan bir aynadır. Geçmişin hukuksal sistemleri, toplumların birbirinden farklı kırılma noktaları ve dönüşümler yaşadığı bir sürecin izlerini taşır. Bu dönüşüm, sadece yeni hukuksal normların kabul edilmesiyle değil, aynı zamanda toplumsal yapının, bireylerin devletle olan ilişkilerinin değişmesiyle de şekillendi. Eski Roma’dan günümüz modern hukuk sistemlerine kadar, hukukun evrimi, toplumsal ihtiyaçların ve koşulların şekillendirdiği bir süreçtir. Bu süreçte, her dönemde hukuksal…
8 YorumHomolog Genler: Felsefi Bir Bakış Her şey bir kez daha başlıyor, bir ilk an, bir başlangıç noktası. Ancak bu başlangıç ne kadar “ilk” olabilir? Filozoflar, insanın gerçekliği ve kendini anlamaya çalışırken, sürekli olarak “ben kimim?” ve “nereden geldim?” sorularını sorar. Genetik bilim, belki de hayatın başlangıcına dair yeni ve çarpıcı bir cevap sunuyor. Peki, bu genetik dünyada “homolog genler” nedir? Bu kavram sadece biyolojinin kurallarıyla mı tanımlanır, yoksa derin felsefi anlamlar taşır mı? İnsanlık tarihi boyunca, benzerlik ve farklılık üzerinde derin düşünceler gelişmiştir. Şimdi, homolog genlerin izinde, etik, epistemoloji ve ontoloji alanlarında bir düşünsel yolculuğa çıkalım. Homolog Genler: Biyolojik Bir…
6 YorumKahvaltıda Karbonhidrat Ne Yenir? Farklı Bakış Açılarıyla Güne Enerjik Başlamak Bir Konu, Birçok Yorum: Sofrada Başlayan Tartışma Bazı sabahlar kahvaltı masasına oturduğumuzda sadece açlığımızı değil, alışkanlıklarımızı, değerlerimizi ve bakış açılarımızı da sofraya getiririz. Kimimiz güne sağlam bir enerjiyle başlamak için karbonhidrat dolu bir tabak hazırlar, kimimiz ise fazla karbonhidratı gün içinde yorgunluğa neden olabilecek bir yük gibi görür. Bu yazıda, “Kahvaltıda karbonhidrat ne yenir?” sorusuna sadece bir cevap değil, farklı pencerelerden bakan iki farklı yaklaşım sunmak istiyorum. Erkeklerin çoğu zaman objektif, veri ve performans odaklı yaklaşımını; kadınların ise duygusal bağlar, toplumsal etkiler ve uzun vadeli sağlık ilişkileri üzerinden kurduğu düşünce…
8 YorumAltın Pürüzlü Mü, Pürüzsüz Mü? Tarihsel Bir Analiz Geçmiş, bazen ne kadar uzak görünse de, bugüne dair pek çok iz taşır. Bir tarihçi olarak, her zaman geçmişin tozlu sayfalarına bakarak, oradan günümüze uzanan yolları keşfetmeye çalışırım. Tarihin ne kadar pürüzsüz olduğunu düşünürsek, aslında ne kadar pürüzlü olduğunu da kabul etmek zorundayız. Tıpkı altının kendisi gibi… Altın, değerli bir madde olmasının ötesinde, tarihi süreçlerin, kırılma noktalarının ve toplumsal dönüşümlerin izlerini taşır. Altının pürüzlü mü yoksa pürüzsüz mü olduğu sorusu, aslında onun tarihsel yolculuğunun da bir metaforudur. Altının Tarihsel Süreci: Pürüzlü ve Pürüzsüz Yollar Altın, insanlık tarihinin her aşamasında değerli bir öğe…
6 Yorum